15 Ocak 2021 Cuma

Yarının Suyu

Güney Afrika Cumhuriyetinin  Başkenti C
ape Town’un tamamen susuz kalmaması, yani “Sıfır Günü”nü yaşamaması için, güvenlik güçleri 200 su toplama noktasını kişi başı en fazla 25 litre su alabilecek şekilde kontrol edeceği hakkında bir haber okumuştuk 2017 yılındaki gazetelerden. Rezervuarları dolduracak yeterli yağmur suyu ve yeraltı su kaynaklarından gelecek suyun temini ile, yaklaşık 4 milyon nüfuslu Cape Town’da, eğer kişi başına 25 litre su kullanımı aşılmazsa, 12 Nisan olarak belirlenen “Sıfır Günü”nden kurtulma ihtimali var diyorlardı.
Geçtiğimiz aylarda 25 litre isimli bir belgesel seyrettim. Gökhan Özoğuz'un (Athena Gökhan) sunumuyla. Belgeselin ismi de buradan geliyordu. İnsan ihtiyaçlarının karşılanması için Cape Town'da kişi başı verilecek su miktarından. Yani 25 litreden. Evlerimize aldığımız su damacanalarının 19 litre olduğunu düşünürsek kulağa ne kadar az geliyor değil mi kişi başına 25 litre su. 

Köyden şehire göç, plansız büyüme, nüfus artış hızının ve buna bağlı olarak su kullanımının artması, ormanlarımızın azalması, betonlaşmanın çoğalması, kış ortasında olmamıza rağmen Ocak ayının ortalarında hala istenen oranda yağmur yağmaması, yazdan kışa kıştan yaza geçmemiz ve bahar aylarını yaşamıyor olmamız su eksikliğimizin, barajlarımızın dolmamasının en büyük nedeni. Önceleri yaz aylarında susuzluk çeken şehirler şimdi kış ortasında da susuzluk çekmeye başladı. Dünyamızın yüzde 74'ü su ile kaplı ama tatlı su oranı yüzde 2 buçuk. Dünyadaki suyun sadece 100 binde 6'sını kullanabiliyoruz. 

Uzmanların açıkladığına göre en son 2014 yılında kurak bir yıl yaşadık ve 7 yılda bir kuraklık, 14 yılda bir de ağır kuraklık yaşanıyormuş ülkemizde. Görünüşe göre uzun vadede ülkemizi büyük kuraklık bekliyor.

Su yerine konulabilen bir şey değil. Hayatın her alanında suya muhtacız. Tarımın, endüstrinin, insanın sağlıklı yaşayabilmesi için gerekli bir su miktarı var. Türkiye'deki suyun yüzde %75'i tarımda, %10' u sanayide, yüzde 15'i ise evlerde kullanılıyor. Ortalama olarak bir günde diş fırçalama süresince 6 litre, el yüz yıkama süresince 4 litre, sifon çekerek 15 litre, bir makine dolusu bulaşığı elde yıkarken 103 litre makinede 9 litre suyu doğrudan kullanıyoruz. Gerçekten ciddi rakamlar bunlar.

Su ayak izi tatlı su kullanımının bir göstergesidir. Yalnızca üretici veya tüketici olarak kullandığımız suyu değil aynı zamanda dolaylı yollardan tükettiğimiz su kullanımının da toplamıdır. 

Bir de sanal su dediğimiz bir kavram var. Mesela bir fincan kahve içtiğimiz zaman aslında 140 litre su tüketiyoruz. (Yani 7 damacana)  Sanal su bir ürünü üretme, yetiştirme, paketleme, nakliye aşamalarında kullanılan dolaylı su miktarını temsil ediyor. Yani bir fincan kahve içtiğimizde aslında yalnızca bir fincan su tüketmiyoruz. Bir bardak portakal suyu 170 litre, 1 bardak süt 180 litre, 1 pamuklu tişört 2700 litre, 1 jean pantolon 1000 litre, 2 yumurta 880 litre, 1 hamburger 2400 litre su tüketiyor. Korkunç rakamlar.

Cape Town'da insanlar sıfır gününü yaşamamak için bazı önlemler aldılar. Yağmur suyu hasadı yaptılar. Duşlara kovalar koyarak bu suyu sifon suyu olarak kullandılar. Bulaşık veya çamaşır makinesinden çıkan suyu borularla bahçeye taşıdılar, burada saklayıp  tuvalette kullandılar. Benzin istasyonlarında elinizi yıkayamazdınız. Elinizi yıkamanın yolu el dezenfektanıydı. Cape Town sakinleri banyo sularını tuvaletlerini temizlemek için kullanıyor. Ayrıca kent sakinlerinin en fazla 90 saniye banyo yapmaları söylendi. Cape Town'da yaşayan Darryn Ten, CNN’e “Yıkanmamış saçlar artık toplumsal bir sorumluluk simgesi haline geldi” dedi.

Uzmanlar 2040 yılına kadar İstanbul'da hava sıcaklığının 2-3 derece artmasını ve bahar yağmurlarının yüzde 20 azalmasını bekliyorlar. Son 15 yılda su tüketimimiz 4 kat arttı. Nüfusumuzun kontrolsüz artması ve şehirlerde birikmesi bunda etken. 

2030 yılında ülke nüfusunun 65' i su kıtlığı ile karşı karşıya kalacak. Evet su kaynaklarımız gün geçtikçe azalıyor ve su kullanmak gerçekten pahalı ama kullanmak da zorunlu. Su tasarrufunun gerekliliğini çocuklarımıza kreşlerden itibaren okullarda öğretmemiz gerekiyor. Evlerimizde de tasarrufu kendimiz uygulamamız zorunlu. Barajlarımız doluyken, suyumuzu varken korumak lazım. Yağmur sularının toplanması için drenaj sistemi ile yağmur suyu hasadı ise şimdiden devlet kurumlarının ve yerel yönetimlerin yakın zamanda projeleri ve yatırım planları içerisinde olmalıdır.

Türkiye'de mevcut su kaynakları ile kişi başına düşen su ortalaması 1430 metreküp. İstanbul ortalaması ise kullanılan sanal su miktarı ile birlikte 1615 metreküp. Siz de kişi başı su kullanımı ortalamanızı yani su ayak izimizin ne olduğunu www.yarininsuyu.com internet sitesine girerek, tasarruf ipuçlarını öğrenebilir ve tasarruf sözü verebilirsiniz. Sitede bugün itibari ile 14,6 milyon ton su tasarrufu sözü verilmiş durumda.
25 litre belgeselini izlemek için ise  https://www.youtube.com/watch?v=w4pPjndoxKc adresini ziyaret edebilirsiniz.

CİĞERİMİZ YANIYOR

 Mesela evlatlarını kaybedenler "Ciğerim yanıyor" der. Hiç düşündün mü neden "ciğerim" derler?" Bedenin bir hafızas...